Cuma, Ağustos 27

tekrar rüya

Moda oldu artık gecenin bi saatinde uyuyakalıp 20 dakika sonra bir rüya yüzünden uyanmak.
Neyse anlatayım madem uyandım.

Evde oturuyoruz. Melek (anneannem) tam televizyonun önünde ütü yapıyor. Kenardan köşeden izlemeye çalışıyorum televizyonu. Var mısın Yok musun var televizyonda.Ama magazin programı gibi arada bilmem ne geceleri çıkıyor falan. Benim abim var kuzenim ünlümsü. Neyse işte o çıkıyor barın birinde aa Onur abim melek televizyona bak diyorum meleğe. Melek anlamıyor yerde bir şey aramaya başlıyor. O ütüye su konan alet düşmüş ama o yüzük arıyor. Neyse işte sonra Onur abim ve arkadaşları koşa koşa stüdyoya giriyor onlar yarışacakmış. Annem falan izliyoruz kitlenip ama abimi göremiyoruz.
Sonra melekle zifiri karanlıkta evden çıkıyoruz. Bizim burda evin 1 sokak aşağısında park var oraya gidiyoruz. Melek parkın yanında arkadaşıyla konuşuyor ben de orda bir priz buluyorum telefonumu şarja takıyorum. Eski telefonum yanımda bir de şimdi kullandığım. Şimdi kullandığı şarja takıyorum fakat eski telefonumdan fs'deki sorulara cevap veriyorum.
Normalde orası çalılık gibi ağaçlı bir yerdir. Rüyamda tellerle örgülü, karanlık içinde kurt köpekleri ev yıkıntıları olan kapkaranlık ve çok korkunç bir yer. Telefonumu şarjdan çıkarıp ortadan kayboluyorum snra tekrar geliyorum prizin olduğu yere. Yolun kenarındayım falan ve köpekler sürekli havlıyor.
Şarj aletinin kablosunu elime bağlamışım şarjdan çıkarmaya çalışıyorum. Bir de çok garip, buton gibi bir şey var duvarın üstünde ama paslanmış bir demir. Ona basınca telefonumdaki sayfa kendini yeniliyor. Bir de şarjdan çıkarınca elimi cebime atıyorum eski telefonum bozuk bir şekilde cebimde duruyor falan.
Neyse melek orda konuşuyor ama tehlikede olduğunu hissediyorum, yanına gideceğim fakat elime dolanan şarj aletinden ilerleyemiyorum. Ordaki kurt çıldırmış durumda. Onunla benim aramda 1 tane yüksek böyle yukarları ekstra düğüm şeklinde demir olandan tel 1 de normal elektrikli tel gibi bir tel var.
Kurtların durduğu yer gerçekten çok korkunç ama, leş gibi çöplük gibi bir yer.
Köpek atlamaya çalışıyor tellerden beni görünce. Ve bingo! İlk sıçrayışta boyunun en az 25 katı telden atlıyor. Elimde şarj kablosu kangren gibi sıkmış elimi, gidemiyorum. Köpek gözlerimin içine baka baka gayet kolay ve estetik bir şekilde yanıma atlıyor. Parçalayacakken nefesini duyuyorum (..)
 O sırada uyandım fakat gözlerimi açamadım uyanıp uyanmadığımı fark edemediğim için.
Elim hala acıyor ve köpeğin nefes alış verişlerini duyuyordum. Gözlerimi açmaya cesaret ettiğimde elimin kasılmış ve çok değişik bir şekilde durduğunu fark ettim. Nefes ise benim nefesimmiş. Yastığın yukarı doğru kıvrılan tarafı burnumun hemen dibindeymiş ve köpeğin nefesiyle yastığa vurup yüzüme geri dönen nefesimin sesi aynıymış.
20 dakikalık bir korkudan hepinize tekrar iyi sabahlar.

bkz. Uyandım hemen meleğin yanına gittim. Salonda yasin dinliyordu, huzurluyum şimdi fakat bu kabusların ardı arkası kesilecek mi derken uyumaktan soğudum. Evimin üstünde olan bir yoldan daha geçemeyeceğim artık. Sanırım adadan gitmemi kolaylaştırmamı sağlama çalışıyor rüyalarım.
Çok garip.
Neyse saat 5.16 ve uykusuz günler diliyorum kendime.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaz bağalım