Salı, Ekim 26

Çocuğun Saçları Yoktu

                                                  



Saçları yoktu. Hayatının iddiasında kaybetmişti onları. Daha 16 yaşındaydı ve büyük bir suçun yükü omuzlarındaydı. Sahip olduğu tek şey yazdıklarıydı ve tek hayali
bir gün keşfedilmekti.
Bir gün okul çıkışı arkadaşlarıyla sahil kenarında otururken bir kız geldi yan taraftaki banka. Bir bacağı kırık, gözlerinden biri sargılı ve ağzı burnu kan içindeydi.
Merak ettiler ve kızın yanına gittiler. Yaklaştıkça kızın durumunun daha acı olduğunu fark ettiler. Kız ağlıyordu. Dayak yediği barizdi. Hatta son dayağını az önce yemişti ki
gözlerinden akan yaşlar bir saniye kadar sonra, burnundan akan kanla birleşip üzerindeki beyaz kazağı kendi rengine çeviriyordu. Kıza durumunu sorduklarında kızın aynı
zamanda dilsiz olduğunu anladılar. Kız hıçkırıklarının arasında çıkarmaya çalıştığı sesle birlikte arkasını döndü ve orda duran adamı gösterdi. Adam hala çığlıklarla
bağırıyordu kıza. Babası olduğunu düşündüler. Kızı kolundan tutup götürürken adama izlerini kaybettirmeyi başardılar.
Ertesi gün kız çocuk ve bir arkadaşını o adamı görebilcekleri bir yere götürdü. Anladıkları kadarıyla adam bulduğu çocukları dilendirerek paralarını alıyordu. Kızı
sürekli kucağında tuttuğu oyuncak bebeği aldığı için dövmüştü. Önceki seferlerde de gözünü patlatmış ve bacağını kırmıştı. Kız konuşamadığı
ve küçük olduğu için derdini kimseye anlatamamıştı. Arkadaşı adamı öldüreceğini iddia etti. Çocuk işi dalgaya vurup éiddiaya girerim götün yemezé diyince iddia başladı.
İddiaya göre arkadaşı adamı öldürürse çocuk yıllardır kesmediği saçlarını sıfıra vurduracaktı.

Kıza bir süre çocuğun annesi baktı. Biraz iyileşen kız ev işlerine yardım etmeye başladı. Hayat o evde devam ederken çocuğun arkadaşı plan peşindeydi. Eski püskü
kıyafetlerini giyip adamın gezdiği muhitte dilenmeye başladı. Bunu hemen fark eden adam hiç vakit kaybetmeden onu aldı ve ahırına götürdü. Biraz dövdükten sonra dilen-
meye çıkarttı. Birkaç gün böyle geçti. Çocuk planını yapmıştı. Adam akşamları herkesle aynı yemeği yemiyordu, karısı ona ayrı bir tencerede istediği yemeği yapıyordu.
Çocuk gizlice mutfağa girip adamın yemeğine bulabildiği en güçlü zehri attı.

Kızla çocuk hayatlarından memnun bir şekilde yaşıyorlardı. Çocuk okuluna gidiyor, geldiğinde kızla zaman geçiriyor, ona bir şeyler öğretmek için çabalıyordu. Arkadaşı
takribi 2 haftadır ortalıklarda yoktu ama çocuk iddiayı çoktan unutmuştu. Birkaç kere aklına gelmişti arkadaşı fakat pek sallamamıştı.

Kadın ertesi sabah kocasını yatağında mosmor ve kıpırtısız görünce feryat figan ambulansı aradı. O karışıklıkta çocuğun yanına kaçan arkadaşı haberi verdiğinde herkes
şoktaydı. Çocuk iddiayı kazanmıştı. Masum ve öylesine girilen bir iddia bir adamın hayatına mal olmuştu. Hırsından ne yaptığını bilememişti arkadaşı ve bir adamı
öldürmüştü ölümün ne olduğu hakkında bir fikri bile olmadan.

Adam ölmüş tüm çocuklar serbest kalmıştı. Kimi ailesini aramış bulmuş, kimi de sokaktaki hayatına devam ediyordu.
İddia ve olanlar kimseye söylenmedi. Çocuk gidip yıllardır uzattığı ve bağlandığı saçlarını kazıtırken mal mal aynaya bakıyordu. Olanlara inanamıyordu. Farkında değildi
bile o değerli saçlarının kesildiğinin. Eve döndüğünde kızı ağlarken buldu. Kız derdini konuşarak anlatamıyordu fakat gözleriyle özür diliyordu. Ertesi gün çocuk
uyandığında kız yoktu.Birkaç hafta sonra aldığı habere göre arkadaşını da garip hareketleri yüzünden okuldan atmışlardı. Hayat bitmişti artık çocuk için. Yaptığı tek
şey yazmaktı. Tüm gün odasında duruyor ve yazıyordu. Saçlarını kestirmesini ve çocuğun durumunu anlayamayan aile eve bir psikolog getirmiş fakat fayda etmemişti.
Çocuk çok uzun bir süre evden hatta odasından dışarı çıkmadı. Saçlarını çıktıkça kendi jiletiyle kazıyordu. Kafası yara bere içindeydi.

Çocuk yıllar sonra ilk kez gün yüzüne çıktığında tabuttaydı. Kişiliği zaten kuvvetli olmayan çocuk bu yükü kaldıramamış ve kafasını kazıdığı jiletle derisini kazımıştı.
Masum bir iddia o değerli saçlara mal olmakla kalmamış, 2 insanın hayatına mal olmuştu.
Çocuğun odası toplanırken bir kitap çıktı odadan. Tüm bu itiraflar yazıyordu kitapta. Büyük sükse yapan bu kitabı bir yayınevi aldı ve okuduktan sonra yayınlamaya
karar verdi. Çocuk en büyük hayaline öldükten sonra da olsa kavuşmuştu. Kitabının adı "İtiraflar" olmuştu ve milyonlar tarafından okunmayı başarmıştı...