Cuma, Nisan 23

tav

Gir yavaş yavaş kanıma.
Kandır beni.
Varmışsın gibi yap.
Umutlanıyım ama biliyim gerçeği.
İstedim çünkü seni.
Masum değilsin, adisin belki.
Acaba'msın ama vazgeçemiyorum senden.
Son bi kere adilik yapma mutlu et beni.
Son raddedeyim ben kandırdım kendimi. *

uyku arası

Kaide değildim,
Ben de kendim oldum
Kendime kural koydum.

Orada bi melek gördüm
Korktumi kaçtım
Kendimi karanlığa gömdüm.

Gördüğüm her ışığın arkasından koştum
Hayat acımasızdı
Ben de insanlarla birlikte coştum

Herkesi seninle kıyasladım
Geçen onca aya rağmen
Uyudum uyandım ve
Yüssüzce ağladım

Koyamadığım kuralların içinde boğuldum
Kaide oldum fakat
İstisnalar kaideyi bozamadı.
Kaide sen olmasan belki
Herkes halime bakıp ağlardı.

Karaladığım satırımsın
Üstüne küçük bir silgi darbesini bile konduramadığım
Ama sen hep sandın
Sildim bittin gittin.
Gitmeye karar verdiğinde
Sen beni böldün 2ye aldın yarımı götürdün
Küçük bir kız oldum umursamadığn.

Külün hala külümün içinde
Kalbin elimde
Benliğin bende
Yapıcak bişey yok
Kendimi kandırabildğim söz aylardır
" Zaman tek çare "

kahvaltı tadında

Karalama bir hayat kalmış geride
Beyaz bir kağıt hayat
Ne olacak, kim kalacak ki beride ?
Bazen o beyaz kağıt taze, bazen bayat.


Karalayıp silebilsek keşke kağıdı
Karar verebilsek doğmaya ölmeye,
Gideceğimiz yer mi belli sanki ?
Bir bakmışsın hak kazanmışsın cennete,
. ya da layıksın demişler cehenneme..


Gözlerini ilk açışından sonsuz kapanışa kadar
Hayatı ıskalama, derin derin nefes al
Sen boşver derdi, tasayı gitsin sal
Hayattan tad al belki reçel, belki bal.


Sen ayak uydurma hayata bırak uğraşma
Mutluluk kendi gelsin, sen muhtaç kalma
Her kare pis, adi, karalama,
Dedik ya sana kafana takma
. Al pisi, adiyi, karayı en uzağa yolla..


Mutluluğu al, yanında kal
Hayattan tad al

' Belki reçel, belki bal ..


Güzel Paşa'ya

Acıların benimle
Sen içimde
Yüreğim ellerinde
Ellerinin çatlaklığı kaplıyor bedenimi
Nabzım atıyor gözlerinin içinde
Yanaklarım ıslak, kalbim sıkışık..

Sev hecelerimi
Yaz kaybettiğim ruhumun söylemek istediklerini

Al benliğimi
Koy kalbimi satır aralarına
O satırlarda anlamlandır beni
Acıma
Her yerde ol güzel gözlerinle
Satırlarım sen koksun hep,
Sen, ben kok..

Sen kokuyorum gene ben
Ve gene hatırlıyorum;
Sahil ve sen.

En tatlı maceramsın, yaşayamam
Anlaşılmaz parçamsın, koparamam
Hikayemsin, yazmaya doyamam.

Tebessümümsün,
Yüzümün çizgilerinden eksik olma..

KçkDry mola ister.

Öyle bir zaman geldi ki
İyi kötüye, görmüş görmemişin gördüklerine muhtaç.
İnsanın mecbur kalınca düştüğü durumdan bulanık midem.

Artık değil dışarı çıkmaya
Mecalim kalmadı uyanmak için gözlerimi açmaya
Hem açılmış, kapanmış ne farkeder ki,
İkisi de gidiyo pis kör kuyuya.

O pis karanlığın küçük beyaz yıldızları kadar masum sanardım ben küçükken hayatı
Nerde bilirdim çarpar geçer insana karanlığın şeytanı
Ben insanların istedğinde tutunduğu dal olurken
İnsanlar rüzgar olup kırmaya çalıştı her yanımı..

Aşkı, meşki geçtim dostluk diye bir şey de yokmuş
Ben ne mutluydum Tanrım;
Yalnız, unutulmuş.

Şimdi gelip gidiyorsunuz
Dertleşip gülüyorsunuz
Biriniz bile arkasına bakmıyor
Bi de Derya mutlu sanıyorsunuz :)

Nolur gelmeyin artık bana
Biraz da ben dinleneyim ben'le yanyana
Ben yardım da istemem ha sizden söz
En fazla döner dururum yatagımda bir o bir bu yana..



Biraz huzur verin (:

dudu

Umutsuzluğun dibine vurmuşken hala küçük ışık gördüğünü sanan bi kız ne yapacağını bilmeden dolanır ortada hep. Bişeyler yapması gerektiğini ama yapması gereken şeyleri aslında yapmaması gerektiğinin ortasında kalarak hiçbişey yapamadığına üzülür.Bekler durur, bekledikçe değişir herşey ama kız değişemez.

Herkes yeni yıla girerken kız bırakamaz eskisini .
Zaman kavramı bitirir, tüketir artık kız

dudu

Umutsuzluğun dibine vurmuşken hala küçük ışık gördüğünü sanan bi kız ne yapacağını bilmeden dolanır ortada hep. Bişeyler yapması gerektiğini ama yapması gereken şeyleri aslında yapmaması gerektiğinin ortasında kalarak hiçbişey yapamadığına üzülür.Bekler durur, bekledikçe değişir herşey ama kız değişemez.

Herkes yeni yıla girerken kız bırakamaz eskisini .
Zaman kavramı bitirir, tüketir artık kız

Bilmiyorum üzgünüm.

Nefessiz kalıyorum ancak içimin acısıyla uyanabildiğim rüyalarımda.
Sen kimsin ?
Onu da bilmiyorum.
Adın nedir ? Nerde yaşarsın ? Ne yaparsın ? ..


Ne zaman aklım seninle dolsa
Ne yapacağımı şaşırıyorum
Ve
Ne zaman bilemesem ne yapacağımı
Boşuna boşuna yaşıyorum diyorum.

Ne olurdu gelsen diye yalvarıyorum kendime
Ama gelsen nereden gelirdin
Onu bile bilmiyorum.

Evet;
Seni tanımıyorum.
Ama ne zaman aklım seninle dolsa
Gözlerim ya gülücüklerle ya da yaşlarla doluyor.
Aklım ne zaman seninle dolsa
Ne düşüneceğimi bilemeyip saçma sapan şeylerin içinde oluyorum.

Seni tanımıyorum
Ama sanki çok yakın bir dostsun,
Seni tanımıyorum
Ama sanki alıp verdiğim nefes, soluduğum havasın.
Nefes olarak alıp, küçük damlalar halinde atıyorum seni vücudumdan,
Ve kendimi tanıyamıyorum.
Ama aklıma geldiğin her vakit;
Tanımadığım birinin huzuruyla doluyo sayende içim.

Kimsin bilmiyorum,
Ve bu yüzden
Geldiğini, gittiğini, yerini bilemiyorum.

Seni bulamıyorum
Çünkü gözlerim seni arayamıyor.
Seni duyamıyorum
Çünkü kulaklarım tınını bile bilmiyor.
Ama herşeye rağmen içimdesin,
Yüreğim tadını alıyor.
Kimsin bilmiyorum...

Uzaktan bakıyorsun bana hissediyorum
Ama ne farkeder ki ?
Belki boş sokaklarda uçuşan bir toz
Belki de en sevdiğim pastanın içindeki çikolata kadar
Mümkünsün bana..

Hiçbirşey bilmiyorum
Çünkü seni tanımıyorum..

En cici şiir ^^

En sevdiğim şarkının içime işleyen en ince notasısın.
Aldığım nefesin hesabı, verdiğim nefesin ilk adresisin.
En ters tepkim, en zayıf noktamsın.
Kanımda dolaşan alkol gibi, kafamın leylasında dolaşan yıldızımsın.
Yazdığım satırım, gözlerimi kapatışımsın dudaklarım titrerken.
Ben artık melek değilim, melekler ağlamaz.
Başlangıcım, zaman zaman bitişimsin.
İçime dikilen korkuluksun, korkumsun.
Kirlendi benim ruhum.
Teşekkürüm taktirim, kalbimsin.

müdaafa

Nasır tutmuş ellerinizin kokusuyla birleşen pisliğinizden iğreniyor bedenim
Ve
Çalışmaz durumda olan beyniniz yüzünden daralıyor nefesim.
Küçük bi kız çocuğunun uğradığı tecavüz kadar iğrenç olup onu kandırdığınız şeker kadar adi oluyorsunuz günün kokuşmuş saatlerinde.
Değer vermeyi bilmez gördüğü değerin kıymetini bilemez kadar aciz oluyorsunuz gözlermi kamaştıran yalanlar içinde.
Küfür etmeyi marifet, umursamaz takılmayı mutluluk sebebi sayıyorsunuz ve her ne kadar umursamasanız da kimseyi içiniz acıyor toprak kokusunu duyunca.
Ama ben kızamıyorum size, sadece diliyorum doğru ve düzgün olabilmenizi ve acıyorum titrek suratlarınıza bakınca.
Seviyorum insanları , umrumda olmadan.

şşk

Beklemediğin zamanda yakana yapışandır aşk,
Yaşamasnı bilmezken nefes aldırandır sana.
En güzel anlarını hatırlayamadığın,
Hayatının kısa ya da uzun hikayecikleridir hep sonu olan..
Bazıları çok ıslak, bazıları çok kurudur.
Ölüceğini bile bile son sigaranı içmek, doya doya içine çekmektir.
Her hikayenin sonunda yeni şiirler eklemektir arşivine.
Bi daha istemiyorum diyip bi dahaları biteremediğin, her seferinde kalbini titretendir aşk.
Aşk yalandır ama..
Yaşadığın herşeyin yalan olduğunu anlayınca nefesini unutup ağlamaktır.
Canın, kalbin öyle bir acır ki ölmek güzel gelir gözüne..
Dinleyebildiğin en sakin müziği dinleyip uyumak uyumak uyumaktır aşk.
Kulakların tıkanır, dünya susar bir anda.
Bi de çaktırmadan girer kanına bu aşk;
Ne kazandığını, ne kaybettiğini anlarsın, ne hissettiğini, ne yaşadığını anlarsın.
Ayakta durmanı zorlaştırır aşk, oysaki sen farkında değilsindir o seni yaşama bağlar.
Sözsüz film gibidir, gözünün önünden geçer gider, sen de bakar durursun.
Uyursun o, uyanırsını o, sarkıların sozleri, filmlerin karakterleri o.
Sağda ki o solda ki o'dur.
Buz gibi duvara sırtını yaslayıp hissetmemek,
Sıcakta titremektir.

Ne kadar yazsan da anlatılamayan,
Herkese göre farklı olup, tüm canlıların tek ortak noktasıdır..
Sonu gelmeyen satır, gecenin köründe uğraştıran cümlelerdir..

Canımdır o benim..
Güzeldir, cicidir ama karanlıktır..
Sevin aşkı, yoksa yakanıza yapışınca boğulursunuz köpüklerinde..


((:

sokaklambamol

Dertlendim ya ben şimdi,
Bi sigara yakar otururum yalnızlığımın yanına
Koklarım sinsice onu,
Koyarım sonra başucuma.
Uçsuz bucaksız denizimde yüzmeye başlarım en baştan
Her seferinde, - sonumdan sonra- başladığım beyaz sayfanın üstüne
Akıtırım birkaç damla,
Sonra devam eder hayat ve
Kaybolur damlalar geçmişimin karanlığından içeri doğru.

Sonra, sonra diye tamamlamaya çalışırım hikayemi,
Her bitişte yeni kahramanlar katılır ruhuma,
Hepsinin bitip gideceğini bilirim.

Merdiven altından geçer gibi korkar ruhum her kareden
Her korktuğumda titrer
Ve
Her karanlıkta biraz daha güç dilerim sisli sokak lambalarından..

*

Geçmiş zaman tam da adı üstünde olan bir sıfat tamlamasıdır. Gitmiştir ve geri gelmez. Bitmiştir bi daha başlamaz. Tekrar denemeleri istisnasız başarısızdır.Her deneme hüsran, her hüsran düş kırıklığıdır. Her güzelliğin bi sonu, her sonun bir başlangıcı vardır ve sonlara üzülürken başlangıçlara haksızlık yaparız çoğu zaman farketmeden. Farketmeden yaptıklarımız şeker yememiş bi çocuk kadark eksik kılar bizi. Bi sağa bi sola giderken bu döngünün içinde, bi bakmışız günler gene geçmiş olmuş. Anı yaşamadan geriye atarız ve yaşayamadığımız anlara pişmanlık katarız.


Pişman olmamak için tadını çıkarmak lazım hayatın ve tadını çıkarmak için yaşamak lazım fütursuzca..

zızırdamak

Geceleri yatağımın sıcaklığında atan kalp yalnızlığımı unutturan.
Korkmadığım tek ses onun küçük harfle atan tınısı.
Kendini dinleten şımarık bi çocuk gb masum,
Kendi sesini bile duymak istemeyen üzgün bi aşık gb sessizliğe aç..

Sadece kendi varlığımda mutluyum ben,
Kendi sesimde, kendi yüzümde.
Bencilliğim hep yanımda ve okuduğum kitabın sayfaları tek sırdaşım.

İnsanın kendiyle dost olabilmesi değil mi zaten en önemli silahı, ya da en acısı başkalarıyla var olmak zorunda olması..

yol

Otobüsün camına çarpan küçük yağmur damlalarının sesinde atıyor şimdi de kalbim. Değişik zamanlarda, değişik yerlerde, değişik insanlarda heyecanlanıyorum.. Tek sahibimdin diye el sallıyorum her seferinde arkalarından ve her defasında bir gidişi izliyorum değişik sıfatlardan.

Kısa yolculuklar yaşıyorum bulutların ipek dokunuşlarında. Ardından yağmur oluyorum akıyorum üstünüze. Yere düşüyorum ve inciniyor her hücrem. Sonsuz kere biliyorum ve sonsuz kere yeniliyorum bu oyunda. Sağa sola dağıtılan tebessümlerde ruhumu yitiriyorum ve doyum noktasına ulaşana kadar o ruh, aç bırakıcak birini buluyor kendine..

küçü kara balık

Aynı şarkıda aynı deniz kokusu gelir hep burnuma.. İsteyerek dejavu olurum herkesin aksine. Kırağılar bile donduramaz içimi. Ağzımda aynı tat, yanımda aynı ten gibi geçer zaman.
Dalgalar içine çeker beni ve alır götürür kendi dünyalarına. Orda bile kendimi yaşarım. Küçük kara balıkları sana, deniz kokusunu tenine, dalgaların huzur verdiği sesi ıssız çığlıklara benzetirim ve bitince dalga maceram sudan çıkmış balık gibi nefes almaya çalışırım çaresizce.

Suni bir tenefüs işler bedenime, kendi halimde uyurum sıcak kumlardaki kalabalığın içinde..

fitarih.

Sen eskiden güzeldin.
Ellerin eskiden emektar gözükürdü gözüme.
Eskiden öpülesi bir tenin vardı.
Eskiden güzel kokardı sarımsak kokan ağzın bile.
Gözyaşlarımı geçmişte akıtabilirdim sana düşünmeden.
Sonra yok oldun birden, düşünmedin seni.
Şimdi giriyorsun hayatıma tekrar ve düşüncesizce
Ve gene kafamı karıştırıyorsun olmayan kalbinle.
Ve evet senden nefret ediyorum yanında olmak isterken,
Ve evet artık çirkinsin bütün güzelliğinle.
Geçmiş zaman eklerini kullanabiliyorum şimdi sana
Zamanı döndürmeye çalışıyorsun bulutların arasında
Hissizleştirdin beni ve şimdi hissizliğimi atmalıyım kollarında.
İlk defa pişman olmuyorum bozduğum hayatıma
Ve evet git istiyorum arkandan kal diye ağlarken.

dd

Sevgili
Ben kalbimi o ilk elimi tuttuğun; sağ ayağı kırık, eski ve yaşlanmış bankta bıraktım biliyor musun ?
Güzel parfümünün dumanla karışmış o nadide ayrıntısında kokladım ilk seni..
Sol göğsümün yerinden çıkmasını ilk öpücüğünde tutamadım.
Uğruna yazdığım satırlara gözüm takıldığında farkına vardım dünyamın kuruluğunun.
İlk sevgi sözcüğünde kaybettim yüreğimin soluklarını
Ve
Giderken baktım arkandan kilometrelerce..
Gelen arattı hep seni ve gidenler aklıma soktu yitmeyen değerini.

Hep oldun sen sevgili
Senin olduğun her saniye özletti bana seni
Ben kadar mümkündüm sana ama sen bana hiç ben kadar mümkün olmadın.
Belki de bu yüzden kalbimin her bir tıkında gölgen gözümdeydi hep,
Geçen yıllara rağmen kelimelerimi sarfedebildim sana.

Ah sevgili,
Biliyorum yanlış kişisin
Ama o dökük banka değişemiyorum ben en kral daireyi.
Seni bir solukta içime çekmişken,
Yıllardır alamıyorum o nefesimi geri biliyor musun sevgili ?

Güzel şiirlerim, zengin kafiyelerimsin artık;
Bilmediğim sayfaların küçük köşelerinde, okuyamadığın.

Sana teşekkür ederim sevgii,
Gözümün içine baktığında durdurduğun zamanın hatrı için.
Sana söz daha çok gülücez hayata,
Başka rollerde olsak bile bu küçük hikayede..


DD*

melekmelek*


Pamuk ellerinin titremesinde aciz bedenimin derinliklerine katılıyor kuru gözlerimden akan şeffaf ıslaklık.
sana duyduğu tarifsiz his korkutuyor sadece beni ölüme karşı.
Öylesine seviyorum ki seni dünyam kararıyor,
Öylesine sevgilimsin ki tapınasım geliyor diplerinden beyazlar çıkan sarı saçlarına.
Değil cümleler, kitaplar yazsam yetmez yüzündeki güzelliği anlatmaya.
Tansaş'a bile makyajsız gitmemeni seviyorum senin,
Öksürdüğünde içimin titremesine aşığım.
Üzerimdeki hakkını ödeyemeden göçüp gitmenden duyduğum korkuya ölüyorum her dakika.
Yan odada nefes alıp verişini izlemek en büyük cennetim,
Sensin en kutsal kanatsız meleğim.
O sağlık ve asalet kokan bedenini Allah tenimden eksik etmesin Sevim ÇELİK.
Seni küçük bir kız çocuğunun aldığı ilk papatyanın masumluğuyla seviyorum.

Geçmişmiş.

Tüm kalbimle ilk kez seninle konuştum ben.
İlk kez seninle attı kalbim
Pürüzsüz tenine dokunmayı sende özledim
Dünümü hatırlamazken sen kazıdın aklıma sen'li ve artık geçmiş anılarımı...
İlk şiirimi sana, ilk hikayemi biz'e yazdım sana haber vermeden
Hala oda'nın ücra bir köşesinde seni izliyorum nefes bile almadan,
Hala doyamıyorum senin için sayfalar karalamaya.
Her buruşturulmuş kağıttan sonra nefes almak için bahçeye çıkıyorum sessizce,
Yaktığım sigaranın ucun özlemin tütüyor bazı bazı.
Seni özlediğim fikrini bile içimde tutuyorum;
Başkaları adını söyler diye,
Kıskanıyorum hala elimde olmadan...
Zamanın araya koyduğu aylar yüzünden seni düşünmek;
Son model arabalar varken kordonda faytonla gezmek istemek geliyor bana.
Arada dinlenen hit şarkılar kadar kalıcı, sözleri kadar derinsin kalbimde.
Bunca kalp kırıklığından sonra ilaç gibi geliyorsun,
Fakat nereye kadar yaşanabilir bu güzel kokulu ilaçla ?

Kim bilir, belki de hayata gözlerimi yumarken bile bir anı'n aydınlatacak kalbimin içinde bir yerleri..
Sevilmeyi özledik biz,
Koklamayı, koklanmayı kalbimizin damarları şişene dek.
sevmeyi özledik korkmadan, bayağılıkların içinde.
Pişman olmaktan korkmadan kelimelerimizi sarfetmekti en güzeli
Ve hiç düşünmeden sarılmak sevdiğine gitmemesi için en anlatılmazı..